Oyaca'ya, kendisi de Oyacalı olan Haymana İmam Hatip Lisesi Müdürü Halil Dinçer ile gidiyoruz. İlkin belediyeyi ziyaret ediyoruz. Başkanın Ankara'ya bir toplantı için gittiğini öğreniyoruz. Bunun üzerine çarşıyı dolaşıyoruz.
GENEL BİLGİLER:
Haymana'nın ilk beldesi Oyaca'nın son sayımında nüfusu 2083 olarak tespit edilmiş. Hızla gelişen ve büyüyen bir beldemiz. Son yıllarda yaptırılan lüks villalar dikkat çekiyor. Villa sahiplerinin çoğu Ankara merkezden gelenler. Bu villalar içinde Başbakanlık eski müsteşarı Özgün ÖKMEN'in villasının da olduğunu öğreniyorum. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, beldenin içinde satın aldığı arsalarda personeline yazlıklar inşa etmekte. Arsalar çok değerlenmiş. Oyaca'nın iç kısımlarında bile ta'laların dekarı 5 milyar TL'den başlıyor.
Beldeye hakim yüksekçe bir tepeye önceki belediye başkanı ve Özgün Ökmen'in gayretleriyle büyükçe bir Atatürk anıtı dikilmiş.
Karşılaştığımız Oyaca Çok Programlı Lisesi Müdür Yardımcısı Mustafa Çakmak'tan belde ile ilgili gerçekçi ve önemli bilgiler alıyoruz: 'Eskiden atalarımız arasında oya işleri, el işleri yaygınmış. O zamanlar her yöre mesleği ile tanınırmış. Oyaca ismi buradan gelir.' diyor ve anlatma'a devam ediyor.
'Oyaca Beldesi halkının geneli Türkmen aşiretine mensup. Aslımız Kerkük ve Musul civarlarından gelme. Uzun yıllar Çukurova ve Haymana yaylası arasında göçebe bir yaşantı sürdürüp hayvancılık yapan atalarımız, II. Mahmut zamanında(1820-1830 yılları arası) çıkarılan zorunlu iskan kanunu ile bu bölgeye yerleşiyorlar.Bilinen ilk aşiret reisimiz Hücüroğlu Yusuf'tur. Hücüroğlu Yusuf padişah II.Mahmut fermanıyla burada bulduğu su kaynağı çevresine aşiretini yerleştiriyor. Hücüroğlu Yusuf, aynı zamanda Ankara Defterdarlığı adına vergi toplayıp götürür yatırırmış.'
Mustafa Çakmak'ın anlatışına göre şimdiki yere 2-3 km mesafedeki eski Oyaca, Karacaferli ve Bağpınar denilen mevkilere yerleşip oradan birkaç sene sonra dönerek tekrar şimdiki yerlere gelen aileler olmuş.
'Beldenin Bezirhane denilen bir mevkisi var ki oraya Kırım'dan göçedip gelen Tatarlar yerleştiriliyor. Ancak bir süre sonra arazilerin verimsiz olduğunu görüp Polatlı ve Eskişehir'e göçediyorlar. Eskişehir'de at arabası ustalığı yapıyorlar. Hatta EKER-MAK mibzer ve tarım aletlerini üretenler Bezirhane'den gitme Tatarlar.
Oyaca köylüleri arasında eskiden bir kavga çıkmış. Bu olaydan sonra köyün bir bölümü Çorum'a göçedip orada Oyaca adını verdikleri bir köy oluşturmuşlar.'
Oyaca hakkında Haymana'da bilgisine başvurduğum Kaymakamlık Yazıişleri Müdürü Sami Ümüt ise, hicri 998(1590) tarihli Ankara Şer'iye Sicillerinde beldenin adının çevresindeki Çakırlar, Yapracık, Urunkuş, Devecili ve Kötek köyleriyle birlikte OBACA olarak geçtiğini söylüyor. 'Obaca, zamanla değişime uğrayarak Oyaca ismini alır. Şimdiki yerleşim yerlerine, kasabanın 2 km uzaklığındaki eski Oyaca denilen yerden geldiği yaşlılarca anlatılır. Nüfus yoğunluğu, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Yozgat, Erzurum, Erzincan, Ankara'nın çeşitli köyleri ve imar planı uygulaması sonucu üretilen arsalar nedeniyle hızla artmıştır. Oyaca'ya benim dedem Kurtuluş Savaşı yıllarında 13 yaşında iken Yozgat Akdağmadeni ilçesinden geliyor ve buradan evlenerek beldeye yerleşiyor.' Sami Bey, Oyaca'nın bilinmeyen bir özelliğini de; 'öz Türkçe'yi konuşan ender kasabalarımızdan biri. Hatta konuştuğu dili araştırmaya gelen üniversiteden öğretim üyeleri var.' ifadesiyle belirtiyor.
Oyacalılar, Atatürk'ün Kurtuluş savaşı yılları sırasında beldelerinden cipiyle geçtiğini şu sözlerle anlatıyorlar: 'Eski Ankara-Haymana yolu beldenin Kocasinan denilen en yüksek tepesinin yanından geçerdi. Mustafa Kemal Atatürk ve Mareşal Fevzi Çakmak bu yoldan Sakarya Meydan Muharebesi'ni yakından görüp gerekli talimatları vermek üzere cipiyle geçiyorlar. Otomobil hiç görmeyen köylüler korkuyorlar, hatta baygınlık geçirenler bile olmuş.'
İsmet İNÖNÜ, beldeyi birkaç kez ziyaret etmiş. İlk ziyaretini 1939'da gerçekleştiriyor. O zaman gördüğü inşaatı soruyor ve cami inşaatı olduğunu öğrenince bir kağıt çıkarıp not alıyor. Kısa bir süre sonra cami inşaatı için yardım gönderiyor. Mağdur ve ihtiyaç sahibi olduğunu söyleyen birine de o zamanın parasıyla cebinden 500 lira çıkarıp veriyor.
TARiHi YERLERİ:
Oyaca'da MÖ 2000 yıllarına dayanan Hitit ve Frig medeniyetlerinin izlerini görmek mümkün. Tarihi yerleri Gavurkalesi, Kül Höyük ve Gelin Kayası'dır.
Gavurkalesi'nden Dereköy'ü anlattacağım yazıda bahsedeceğim.
Külhöyük, Haymana-Ankara karayolunun yaklaşık 20. kilometresinde sağa ayrılan Boyalık yolundan 1.5 km gittikten sonra yolun sağında ve 150 metre mesafededir. Orta büyüklükte höyüklerden olan Külhöyük'te, Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü Başkanlığında 1992 yılında kazı çalışmaları başlatılmış ve halen çalışmalara devam edilmektedir.Buradan çıkan eserlerin Gordion'dakine çok benzediği görülmüş. Tarihi Kral yolunun Külhöyük mıntıkasından "Gelin Kayası" denilen yerden Gavur kalesine ulaştığı söylenmektedir.
Oyaca'nın bir diğer tarihi yeri Gelin Kayası, Oyaca'nın Bağlar mıntıkasında bulunmaktadır. Gelin Kayası ismini halkın kendisinin uydurduğunu söyleyen Mustafa Çakmak, 'oranın gelinle damatla hiçbir ilgisi yok. Halkın anlatışına göre bir gelin oraya kaçıp çocuğuyla saklanmış. Düşman askerleri gelip onu oradan çıkarmış ve çocuğuyla birlikte öldürmüş. Oradaki mezarlar da bu gelinle çocuğununmuş. Ben araştırdım, orası Erken Bizans Dönemi taş oymacılığı sanatı ürünü.' Gelin Kayası denilen yere varıp fotoğraflar çekiyorum. İçi oyulmuş bir kaya, minyatür bir odaya benzemekte ve penceresi bulunmaktadır. İçerisinde taştan oyularak yapılmış oturma sediri, birilerinden gizlenmek için yapıldığı sanılan dolaba benzeyen oyması bulunmaktadır. Pencere önünde ve Gelin Kayası çıkışında yapıldığı tarihlerden kalma olduğu sanılan çalı ağacı ile kamufle edilmiştir. Etrafında biri erişkin diğeri çocuğa ait olduğu sanılan 2 adet mezara benzeyen kaya oyması var.Dikkatimi oradaki çalılara bağlanmış ip ve bezler çekiyor. Sorduğumda oraya genç kız ve erkeklerin sevdiklerine kavuşmak için gelip dilek tuttuktan sonra gelin kayası içine girdiklerini ve kaydıklarını, böylelikle dileklerinin kabul olacağı inancının olduğunu öğreniyorum.
İDARİ YAPISI:
1970 yılında Belediye teşkilatı kurulmuş. Türk Şerefli, Dikilitaş, Deveci ve İkizce köyleri, yeni Belediye Yasası ile Oyaca'nın mahallesi oldular.
Oyaca merkezin iki mahallesi var: Akarsu ve Yeşilçam Mahalleleri.
Belediye Başkanı: Duran ÖZKAN(MHP)
Akarsu Mah. Muhtarı: Soner ÇAKIR
Yeşilçam Mah. Muhtarı: Süleyman BAŞARAN
ULAŞIMI:
Haymana'ya 18 km, Ankara'ya 55 km uzaklıktadır. Ankara'ya hemen hemen her saat araba kalkıyor. Ankara'dan otobüslerin hareket noktası İbni Sina Hastanesi karşısı.
Haymana'ya doldukça gidip gelen ve haftada bir gün(Perşembe) Polatlı'ya giden minibüs seferleri var.
İŞ VE ÇALIŞMA HAYATI:
Kasaba halkı genellikle çiftçilikle uğraşmaktadır. 5000 hektara yakın ekili arazisi bulunmaktadır. Bu arazilerde buğday, arpa, kimyon ve nohut ekimleri yapılmaktadır. Hayvancılık önemli ölçüde gelir kaynağıdır. Kasapları taze et kestiğinden eti ve sucuğu yörede meşhurdur. Ankara'dan et almaya gelenler olmaktadır. Salı günleri beldede Pazar kurulmaktadır. Önemli ölçüde nakliyecilik de yapılmaktadır. Kasaba nüfusundan 300' e yakın kişi kamu ve özel sektörde işçi ve memur olarak çalışmaktadır. İşçi olarak çalışanların büyük çoğunluğu İkizce köyü sınırları içerisinde bulunan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ne bağlı uygulama çiftliğinde çalışmaktadır. Bu çiftliğin Oyaca'nın işsizlik sorununun çözümlenmesinde büyük rolü var. Ayrıca yurt dışında, özellikle Almanya' da çalışan birçok aile var. Ticaretle de uğraşanlar olmaktadır. Kasabadaki dükkanlardan her türlü malzeme ve ihtiyaç maddeleri temin edilebilmektedir. Kasabada 1 fırın, 7 bakkal, 3 lokanta, 3 manav, 2 tuhafiyeci, 1 mobilya atölyesi, 1 mobilya ve beyaz eşya mağazası, 3 inşaat malzemeleri satış yeri, 2 zahireci, 1 kuyumcu, birkaç kömür satış yeri bulunmaktadır. Kasabadan pekçok doktor, öğretmen, mühendis, idareci mesleklerinde şahsiyet çıkmıştır.
RESMİ DAİRELER ve DİĞER KURUMLAR:
Oyaca Belediyesi, Jandarma Karakolu, Oyaca İlkoğretim Okulu, Oyaca Çok Programlı Lisesi, Oyaca Halk Kütüphanesi, Oyaca Sağlık Ocağı, Toprak Mahsulleri Ofisi, PTT, Tarım Kredi Kooperatifi, Kalkınma Kooperatifi.
HAYMANA'DAKİ OYACALILAR:
Haymana'daki Bellona Bayii sahipleri Halit ve Naci Coşkun, Pirelli Bayisi ve inşaat malzemeleri ardiyesi sahibi Metin Coşkun, Kaymakamlık Yazıişleri Müdürü Sami Ümüt, İmam Hatip Lisesi Müdürü Halil Dinçer, Endüstri Meslek Lisesi Müdürü Ali Rıza Yazar, müdür yardımcısı Hızır YILDIZ.
BELDENİN SORUNLARI:
Beldenin en önemli sorunu içme suyunun yetersizliği. 'Bu sene yağış bol olduğu için sularımız az da olsa akıyor. Ancak kurak geçen mevsimlerde taşıma ile evlerimize su taşıyoruz.' diyor Halil Hoca. Telefonla görüştüğüm Belediye Başkanı Duran ÖZKAN, su için değişik yerlere sondaj vurduklarını, bu durumun Haymana'dan; 'Oyaca Belediyesi sıcak su arıyor!' gibi yorumlandığını, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını vurguluyor.
Başkan, mahalleler arası yolların bozuk olduğunu, Büyükşehir Belediyesi programına bu yolların asfaltlanması işinin girdiğini söylüyor ve ekliyor; 'İmar planıyla yeni arsalar üretip yol ve su sorununu da hallettikten sonra çok yakın zamanda Oyaca bir tatil beldesi olacak.'
Gölbaşı'na Neden Bağlanmak İstiyorlar'
Güncel bir konu olan Oyaca'nın Gölbaşı'na bağlanmak istemesi konusunu halka sorduğumda bu konuda tam bir birliktelik olmadığını görüyorum. Halkın çoğunluğu, arazilerinin değerleneceği, daha çok hizmet geleceği, Haymana ile zaten fazla bir ilişkileri olmadığı, zorunlu olmadıkça Haymana'ya uğramadıkları, daha çok yönlerinin Gölbaşı ve Ankara'ya dönük olduğu gibi nedenleri sıralayıp Gölbaşı'na bağlanmak istediklerini belirtiyorlar. Belediye Başkanı Duran ÖZKAN; 'Gölbaşı'na bağlanmak istememiz bugünkü olay değil. Daha önceki yönetimler de değişik zamanlarda bu yönde girişimlerde bulunmuşlar, ancak ya uygun görülmemiş ya da reddedilmiş. Biz yeni çıkan yasa ile Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırlarına dahil olduk. Hizmet olarak büyükşehire, idari olarak Haymana'ya bağlı olmamız bazı sıkıntıları beraberinde getirdi. En basitinden Haymana'yı atlayarak büyükşehirle yaptığımız bazı yazışmalar sorun oldu. Halkımız, bizim Ankara ile ulaşımımız Haymana'dan daha iyi ve daha çok. Sadece zorunlu işlerimiz için Haymana'ya gidiyoruz, diyorlar ve Gölbaşı'na bağlanmak istediklerini her ortamda dile getiriyorlar.'
Mahalleniz olan diğer köyler Gölbaşı'na bağlanmak istemenize nasıl bakıyorlar' sorusuna başkan: 'bu benim veya Oyaca'nın tek başına almış olduğu bir karar değil. Tüm mahallelerin de görüşlerini aldık.' cevabını veriyor. Sürecin bundan sonra nasıl işleyeceğine de: 'Büyükşehir'den referandum için onay aldık. Şimdi iş Kaymakamlık'ta. Oradan yakın zamanda referandum için tarih alacağız.' şeklinde açıklıyor.
Görüştüğüm Fehmi Tırpancı gibi Oyacalılar ise; Haymana'da resmi işlerin hızlı yürüdüğünü, Haymana'nın beldeye Gölbaşı'ndan daha yakın olduğunu söylüyor ve ekliyor; 'Haymana'dan şimdiye kadar hiçbir zarar görmedik. Arazilerimiz değerlenip satacağız da sonumuz Hacılar gibi arazi sattığımız kişilere kapıcılık yapmak mı olsun!' diye de endişelerini dile getiriyor.
|